- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 10 Şubat 2016, Çarşamba 20:48
- 1082 kez okundu
Aslında bugün emlak piyasasıyla ilgili yazı yazacaktım. Gündeme yıldırım hızıyla düşen MİT’le ilgili gelişme için, bir şeyler yazmam elzem oldu. Otuz yıldır halledilemeyen PKK meselesi ile ilgili MİT suçlu mu suçsuz mu bilmiyorum? Ama İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Bilal Bayraktar MİT’in mevcut eski ve yeni Müsteşar ve Yardımcılarını şüpheli sıfatıyla ifadeye çağırmıştır. Bu şekilde çağrılmaları etik mi değil mi tartışmak istemiyorum. Bu olay bir şeyi ortaya çıkarmıştır. Devlet yapımız SOS vermektedir. Çarkların düzgün işlemediği görülmektedir. İktidar, devlet kurumlarını uyumlu çalıştıramamaktadır. Bunun sebebi ne dersek? Devlet yapımızın, Demokratik bir devlet yapısına sahip olmayışıdır.
Bu yapıyı kim düzeltecek dersek? Tabii ki Siyasal iktidarlar. Yıllardır Siyasal Partilerimiz muhalefetteyken dile getirdikleri sorunların çözümünü, iktidara gelince unutuvermişlerdir. Ya da hesaplarına gelmediği için üzerini örtüvermişlerdir.
Yine MİT meselesine gelecek olursak, eğer bir suç varsa Türkiye Cumhuriyetin Savcıları bu suçla ilgili soruşturma yapmasından daha doğal ne olabilir ki? Bu konuda kimsenin bir üstünlüğü olamaz olmamalıdır da. Kanunlar önünde herkes eşittir. Demokratik ülkelerde bu böyledir. Ülkenin güvenliği ve bekası için bazı görevler, tabii ki gizli yapılmalıdır. MİT teşkilatının kurulma amacı da budur. Ama bu faaliyetler, mutlaka yasalar çerçevesinde olmalıdır.
Hatırlanacağı gibi geçmişteki” Susurluk Kazası”, bazı görevlilerin devlet için değil, kendileri için çalıştıklarını ortaya çıkarmıştır. Eğer bir usulsüzlük varsa bu da soruşturulmalıdır. Doğal olarak bu görevler yerine getirilirken devlet içinde bir kavga varmış görüntüsü verilmemelidir. İşte bu noktada Siyasal İktidara büyük bir sorumluluk düşmektedir. Kurumlar arasında uyumu sağlayacak olan da yürütmedir.
Geçen yazımda da bahsettiğim gibi, Türkiye’nin en büyük sorunu Anayasadır. Mevcut Anayasa Türkiye’ye dar gelmektedir. Çünkü bu Anayasa İhtilal ürünüdür. Sorun çözen değil, sorun üreten bir yapısı vardır. Demokratik değildir. Bir Kurum başka bir Kurumun alanına müdahale edebilmektedir. Bildiğiniz gibi 28 Şubat Döneminde, O günün güçlü Kurumu ”Genel Kurmay Başkanlığı”, Bağımsız olması gereken Türkiye Cumhuriyeti Savcılarını “İrtica Birifingleri” için Genelkurmay’a çağırabilmiştir. Antidemokratik bu görüntü, ülkemize ve demokrasimize yakışmamıştır.
Mit Müsteşarı şüpheli sıfatıyla nasıl ifadeye çağrılabilir diye bir şaşkınlık içindeyiz? Özellikle iktidarımız bir hayretler içinde. Niye şaşırıyorsunuz ki? Bu yapı demokratikleşmedikçe bu böyle olacak. Herkes herkesin alanına müdahale edebilecektir. Bu olayda yargı, MİT’in alanına müdahale etmiş midir? Özel Yetkili Savcı yetkilerini aşmış mıdır, yoksa bir yetki karmaşası mı vardır, göreceğiz?
Aslında demokratik işleyen bir devlet yapımız olsaydı, bu gün yaşadıklarımızla asla yaşamazdık. Bu yapı düzeltilmedikçe bu karmaşa bitmeyecektir. Burada bana göre, Savcı da Mit Müsteşarı da görevlerini yerine getirmiştir. Bu krizde bize göstermiştir ki, Demokratik, katılımcı ve bireyi öne olan bir Anayasaya acilen ihtiyacımız vardır. Ayrıca bu Anayasayı mutlaka Siviller yapmalıdır. Korkarım ki yumrukların konuştuğu bu Mecliste, yeni Anayasaya konuşulamayacaktır!
Nizamettin Şereflier
22.07.2012 / Aktarım anında Bu Yazı 472 kez okundu
MAKALEYE YORUM YAZIN

-
30.07.2016 15 Temmuzun Ardından
-
21.03.2016 YANILIYORSUNUZ
-
13.02.2016 İNSANLIĞIN BİTTİĞİ YERDEYİZ
-
11.02.2016 İSTİKRARI SEÇTİK
-
11.02.2016 BU ÖLÜMLER NİYE
-
11.02.2016 TÜRKİYE’NİN SEÇİMİ
-
11.02.2016 HESAP VEREMEZSİNİZ!
-
11.02.2016 CHP KURULTAYLARI
-
11.02.2016 ÇOK YAŞA MUTLAK BARIŞ
-
11.02.2016 GAZZE AĞLIYOR
-
11.02.2016 FAİZ LOBİSİ
-
11.02.2016 MADEN ŞEHİTLERİMİZ
-
11.02.2016 TAYYİP ERDOĞAN CUMHURBAŞKANI OLAMAZ
-
11.02.2016 KİM KAZANDI, KİM KAYBETTİ?
-
11.02.2016 BÜYÜK ANKARA MİTİNGİNİN ARDINDAN
-
11.02.2016 KEÇİÖREN’DE KİM KAZANACAK
-
11.02.2016 VESAYETLER DEMOKRASİSİ
-
11.02.2016 DERSHANELER OKULLARA DÖNÜŞÜRKEN
-
11.02.2016 28 ŞUBAT PARANOYASI
-
11.02.2016 ERGENEKON DAVASI VE KAYBOLAN İMTİYAZLAR
-
11.02.2016 GEZİ’DEN MISIR’A
-
11.02.2016 AMAÇ ÜÇ AĞAÇ MIYDI?
-
11.02.2016 RESMİ DOĞRU OKUMAK
-
11.02.2016 GEZİ PARKI AVM’ Mİ OLUYOR?
-
11.02.2016 REYHANLI TUZAĞI!
-
11.02.2016 VATANDAŞIN HALİNİ HİÇ SORAN VAR MI ACABA?
-
11.02.2016 BUNLARIN HEPSİ YALANMIŞ!
-
11.02.2016 KİM ÇÖZECEK O ZAMAN?
-
11.02.2016 İSRAİL DİZ Mİ ÇÖKTÜ?
-
11.02.2016 ZENGİN DAHA ZENGİN, FAKİR DAHA FAKİR!
-
11.02.2016 ADA’NIN YOLLARI TAŞLI
-
11.02.2016 NE PAHASINA OLURSA OLSUN?
-
11.02.2016 ÜÇ MÜ BEŞ Mİ?
-
11.02.2016 OSLO SÜRECİ VE PKK
-
11.02.2016 2012 DÜNYA VE BİZİM İÇİN BİR MİLAT MIYDI?
-
11.02.2016 KOLAY OLANI SEÇMEK
-
11.02.2016 ŞEYTANIN AVUKATLARI KAYBEDERKEN
-
11.02.2016 DOKUNULMAZLIK ZIRHI
-
11.02.2016 5 BİN HAS PARTİLİ AK PARTİYE KATILDI
-
11.02.2016 24 KASIMLARDA HATIRLANAN ÖĞRETMENLERİMİZ
-
11.02.2016 AK PARTİ VE İDAM TARTIŞMALARI
-
11.02.2016 BDP VE AÇLIK GREVLERİ
-
11.02.2016 CHP NEREYE KOŞUYOR?
-
11.02.2016 DIŞ POLİTİKAMIZ
-
11.02.2016 NUMAN BEY VE EKONOMİ
-
11.02.2016 SURİYE BATAKLIĞI
-
11.02.2016 AK PARTİ KONGRESİNİN ARDINDAN
-
11.02.2016 NUMAN BEY AK PARTİYE NE KATACAK?
-
11.02.2016 SİYASİ GÜNDEMİMİZ
-
11.02.2016 SORUYORUM?
-
11.02.2016 TERÖRLE YAŞAMAK
-
11.02.2016 ÇEMBER DARALIRKEN
-
11.02.2016 İKİ PARTİ BİRLEŞİRKEN
-
11.02.2016 28 ŞUBAT NİÇİN YAPILDI?
-
11.02.2016 12 EYLÜLLE HESAPLAŞMAK
-
11.02.2016 YENİ EĞİTİM SİSTEMİMİZ
-
11.02.2016 NEVRUZ
-
10.02.2016 4+4+4
-
10.02.2016 ÇARPIK KENTLEŞME
-
10.02.2016 28 ŞUBAT
-
10.02.2016 EKONOMİNİN MOTOR GÜCÜ
-
10.02.2016 YENİ ANAYASA BAŞKA BİR BAHARA MI?
-
10.02.2016 MERHABA !
-
10.02.2016 AH FRANSA AH