- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 13 Şubat 2016, Cumartesi 0:07
- 1133 kez okundu
DEFNE KIZ EFSANESİ
Orman Tanrısı ile Nehir Tanrısı nın bir kız çocukları olur. Tanrılar Defne ismini koydukları çocuklarını kimseye göstermezler. Ancak kızları büyüdüğünde güzelliği dillere destan olmuştur…
Genç kız her gün ormanda gezintiye çıkar. Bir gün bir flüt sesi duyar. Sesi takip eder ve flütü çalanın Doğa Tanrısı Apollo olduğunu görür. Genç kız, her gün onu gizlice dinler. Fakat bir gün Apollo onu fark eder. Kızın cazibesi Apollo yu hemen sarar ve Defne yi yakalamak ister. Genç Kız hızla kaçar. Ancak Apollo ona yetişir ve tam yakalayacağı an Defne babası olan, Orman Tanrısı ndan yardım ister. Orman Tanrısı o an kızının ağaç olmasını diler.
Defne nin ağaç olması üzerine Apollo, "Madem O na kavuşamadım, ben de O nu sonsuza dek koruyacak bir rüzgar olayım" der ve rüzgar olur.
Bugün defne ağaçlarının etrafında hafif bir rüzgarın estiği söylenir.
Ben denedim, tüylerim diken diken oldu…
Sizler de denemek ister misiniz ?...
Aşk uğruna sonsuza dek rüzgar olup esmek ne güzel ?...
Günümüzde böyle yürekler ve aşklar ne kadar azaldı değil mi ?...
Hasan Uğur Epirden 1978
HAYALİ DENİZ KIZLARI
Adamın biri, her mehtaplı gece, alır başını deniz kıyısına gidermiş…
Dönüşünde de hep sorarlarmış…
“-Ne gördün?...” diye…
“-Dünya güzeli deniz kızları gördüm… Altın saçlarını gümüş taraklarla tarıyorlardı…” diye cevap vermiş hep !...
Bir gece, yine deniz kıyısı dönüşünde ise sorulan aynı soruya deniz kızlarını tekrar görmüş olmasına rağmen, bu kez şöyle cevap vermiş…
“-Hiç !...” demiş.. “Hiç bir şey !..”
Oscar Wilde ın bu harika öyküsünü ilk okuduğunuzda, benim gibi, içinizde ne demek istediğini anlayamayanlarınız olabilir… Ama anladığınızda hiç ama hiç unutmayın !... Çünkü benzerini yaşamadıysanız, bir gün gelecek, "Bir hayalin gerçek olması kadar hayal kırıcı bir şeyin olmadığı"na hak vereceksiniz !...
Bu tema pek çok yerde ve zaman biriminde mutlaka karşımıza çıkacaktır…
Okudunuz mu bilmiyorum, “Simyacı”da, bütün yaşamı boyunca tek hayali para biriktirip, Mekke ye hacca gitmek olan bir dükkan sahibi vardı… Adamcağız gerekli parayı fazlasıyla biriktirmiş olduğu halde bir türlü gitmiyordu… Bu hayalin kendisini yaşama bağlayan çok önemli bağ olduğunu düşünüyor ve onun gerçekleşmesi halinde bu önemli bağı yitireceğinden korkuyordu… Haklıydı aslında…
Düşünün… Hepimizin böyle, mutluluğumuzu bağladığımız hayalleri yok mu ?... Gerçekleşene kadar yaşamı sanki ertelediğimiz ?...
Bu istediğimiz her neyse, gerçekleştiğinde acaba iyi mi olacak diye kurduğumuz ?...
80’lerin başında yazdığım “Aşkname” şiirimdeki, bilenlerin merak ettiği sevgili için de sanki aynı duygular içerisindeydim !…
“Ya bana gelirse ?...” diye endişelenmekte belki de haklıydım… Gelseydi, onu bekleme gücümü kaybedeceğimden, beni tekrar yalnız bırakma olasılığına tahammülümün kalmayacağından o kadar emindim ki ?... Zaten beklemek de içinde O olduğu için güzeldi !...
Bazen bütün dualarımı kabul etmedi diye Allah’a şükrediyorum !...
Aslında, belki de daha az üzülmeliyim gerçekleşmeyen hayallerim için ?…
Belki de, aslında sevinmem, mutlu olmam gereken bir şeyler için sıkılıyor, daralıyor, onca gözyaşı döküyorumdur !.. Kim bilir ?...
Olaylara bir de bu açıdan bakmanın yararlı olacağı inancını taşımaktayım…
Sadece, hakkımızda hayırlı olan hayallerinizin gerçekleşmesini diliyorum !...
Bunu çoğumuz fazlasıyla hak ediyoruz !...
Ve yarınlarımız inanın daha güzel olacak !...
“Deniz kızları” kadar…
Yeter ki hayallerimizi sığ ve berrak sularda yüzdürelim ?...
Hasan Uğur Epirden 1975
Özel Edebiyat Ödülü
“HER ÖZGÜR İNSAN BİR MAHKUM ADAYIDIR !..
Bitlis Kapalı Cezaevi ndeki mahkumlara çok özel...
Bundan yaklaşık 4 yıl önce çok anlamlı bir mektup aldım ve gerçekten çok duygulandım !... Geldiği yer Bitlis Kapalı Cezaevi idi !... 5 mahkum tam manasıyla anlayamadığım bir kanaldan e-mail adresime ulaşmışlar, köşe yazılarımı kendi ifadelerine göre büyük bir ciddiyet ve hassasiyetle okumuşlar, bir duygu adamı olduğuma, sağ olsunlar, karar vermişler ve benle dertlerini paylaşmışlar, ayrıca benden bir voleybol topu ve file istemişler, gene kendi ifadelerine göre, avluda volta atmaktansa hiç olmazsa voleybol oynayarak içlerindeki kasveti biraz olsun unutmayı düşünmüşlerdi…
Onlara oturup uzunca bir mektup yazdmış, ertesi gün de bir file ile top göndermiştim…
Ama bu da beni kesmemişti… Oturup, toplumumuzun bu kanayan yarasını etraflıca düşünmüş, kendimi (Allah korusun !...) onların yerine koymuştum… Oraya düşüşlerindeki muhtelif an biçimlerini kurgulamıştım… O gece sabahı etmiştim !...
Benim karanlığım yerini aydınlık bir güneşe, yepyeni beklentilere terk ederken, onlar dört duvar arasında, gökyüzüne, özgürlüğe, ağaçlara, kuşlara, sevdiklerine hasret kalmaya devam edecekleri bir gün daha başlıyordu !... O gece oturmuş, yatmadan önce bu satırları karalamıştım !... Sadece kendim içindi… Yillar sonra arşivimi karıştırır, tararken o geceki yazımı masa üstüne aldım, tekrar tekrar okudum ve sonunda sizlerle paylaşmaya karar verdim…
Maksadım içinizi hüzünle doldurmak değil, birazcık da olsun düşündürmek !... Zira bence her özgür insan bence bir mahkum adayıdır !…
Toplumumuz bir kitleye oldukça ön yargılı yaklaştığı aşikardır !... “Kader Mahkumları”…
Herkes hayatında nice hatalar yapmaktadır !... Her insanın suç işleyebileceği aykırı anları vardır !... Suç anlık bir dürtünün eyleme dönüşmesidir !... Bazen içimizdeki karamsarlık, bazen öfke, bazense örf ve adetlerimiz sinirlerimize ve aklımıza üstünlük sağlar !...
İşte o bir anlık dürtü bazen bir insanın tüm yaşamını ters yüz eder, ömrüne mal olur !... Eminim çoğuna bekledikleri hoşgörü çerçevesinde tanıyabileceğimiz bir şans, bir af onları topluma tekrar kazandırmaya yetebilecektir !... Ben biraz haddimi aşarak şu yorumda bulunmak istiyorum !... Akıl Hastanelerinde “Deli” sıfatı verilmiş nice hastanın, dışarıdaki bir çok insandan daha akıllı olduğu gibi, içeride “Suçlu” damgasını yemiş çoğu “Kader Mahkumu”nun da, dışarıda elini kolunu sallayarak gezen bir çok aykırı insandan daha faydalı ve yararlı olduğu düşüncesindeyim !...
Günümüz toplumundaki sosyo-ekonomik deprem, içerisindekileri suça daha çok iter hale gelmiştir !... Şiddet olaylarının, hırsızlığın gittikçe artması, fuhuş çemberinin gelişmesi, uyuşturucu batağına saplanma, hala namus kavramının anlayış biçimindeki yanlışlıklar ve hoşgörü zafiyeti ve en önemlisi, tüm bu faktörlere davetiye çıkaran sevgi ve ilgi eksikliği suç işleme olasılıklarını körüklemektedir !...
İçeride, bir çok olanaktan mahrum, dört duvar arasında ömürleri törpülenen, ellerinin tutulmasını bekleyen, bir dost sıcaklığına ihtiyacı olan “Kader Mahkumları” için birazcık seferber olmamız gerekmekte, onlara uzaklardan bile olsa, yardım elini uzatmak, kullanmadığımız giysilerimizi, ilaçlarımızı, okumadığımız kitaplarımızı ulaştırmak insani dürtülerimiz içerisinde yer almalıdır !...
Şu anda hüküm giymiş on binlerce “Kader Mahkumu”, dışarıda yüz binleri bulan aileleri, zor, çileli günler geçirmekte, sanki o suçu beraber çekmekte, cezasını dışarıda da olsa bir başka şekilde paylaşmaktadır !...
Sahip olmayı beceremediğimiz, artık “Bizden” görmek istemediğimiz, çoğu pişman olan bu şansız ve bedbaht insanları (Vatan hainleri, terör suçluları ve sapıklar hariç) her zaman düşünüyor olmak insani vasıflarımızın ve tertemiz duygularımızın bir erdemi olarak bizi sarmalamaktadır !...
Unutulmamalıdır ki, “Af etmek” ataerkil bir özelliğimizdir !... Ve şunu çok iyi düşünmeliyiz ki… “HER SUÇLU MAHKUM, HER MAHKUM DA SUÇLU DEĞİLDİR !...” Ve gene şunu unutmamalıyız !...
“HER ÖZGÜR İNSAN BİR MAHKUM ADAYIDIR !...”
MAKALEYE YORUM YAZIN

-
23.09.2017 YALAKALIK… / Hasan Uğur Epirden
-
21.09.2017 BÜYÜTEÇ… / Hasan Uğur Epirden
-
08.07.2017 GÜLNUR GÖRGÜN BU KEZ DAKTİLO GAZETESİ İLE BENİ ONURLANDIRDI…
-
17.04.2017 KÖY ENSTİTÜLERİ KAPATILMAMALIYDI !…
-
31.03.2017 SPORUN GENETİĞİ İLE OYNANDI...
-
27.12.2016 2016 HÜSRAN YILIYDI…
-
16.12.2016 HAYALLERDEN GERÇEKLERE KOŞAR ADIM…
-
26.11.2016 OLDU DA BİTTİ MAŞALLAH…
-
10.11.2016 4 YIL…
-
05.11.2016 ŞAİRLER ERKEN ÖLÜYOR…
-
22.10.2016 MUZ CUMHURİYETİ’NDE DAVRANIŞ BİLİMLERİ ÜZERİNE DENEY…
-
12.10.2016 MUTLU BAŞKAN TEKRAR ADAYMIŞ ?…
-
06.10.2016 VOLEYBOL FEDERASYONU HAKKINDA İLAVE GÖRÜŞLERİM…
-
06.10.2016 GARİP BİR BALKAN KUPASI HİKAYESİ…
-
02.10.2016 GENE TVF FALSOSU… Hasan Uğur Epirden
-
16.09.2016 BİR YARGI İTİRAFI VE GERÇEKLER…
-
10.09.2016 YALANDAN, DOLANDAN, KANDIRMAKTAN KİM ÖLMÜŞ ?
-
07.09.2016 HIRVATİSTAN MAÇININ DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ...
-
07.09.2016 SÖZÜN BİTTİĞİ YER…
-
03.09.2016 ONURLU YASAL MÜCADELEM SÜRECEK !...
-
21.08.2016 ISSIZ FEDERASYON… Hasan Uğur Epirden
-
19.08.2016 KILAVUZUNUZ KARGA OLUNCA… / HASAN UĞUR EPİRDEN
-
14.08.2016 BİR KERE DE MERTÇE CEVAP VERİN !…
-
08.08.2016 OLİMPİZM RUHUNA KURŞUN SIKMAK…
-
07.08.2016 GÖKYÜZÜNDE ZAYIF HALKA;PEGASUS HAVA YOLLARI...
-
17.07.2016 GECELERİN ARDINDAN! GEÇMİŞ OLSUN TÜRKİYE’M…
-
02.07.2016 TÜRK YOBAZLIĞININ ŞANLI TARİHİ, MADIMAK…
-
16.06.2016 İZMİR’DEKİ GECE KAÇAMAĞI ÜZERİNE…
-
13.06.2016 BİR YORUM ÜZERİNE İLAVE AÇIKLAMAM… ŞU RAHATSIZLIK MESELESİ…
-
26.05.2016 AFFEDİLİR GİBİ DEĞİL TVF !…
-
10.05.2016 SPORCUYA VERİLEN DEĞER…
-
01.04.2016 ÖZKAN MUTLUGİL VE YÖNETİMİ İSTİFA ETTİ !…
-
04.03.2016 VAKIFBANK KİM VURDUYA GİTTİ…
-
04.03.2016 AHLAK
-
04.03.2016 İLLA Kİ SÖVMEK Mİ GEREK ?…
-
04.03.2016 DEVLET ARANIYOR !…
-
04.03.2016 VATANSEVERLİK VE POLİTİKA…
-
04.03.2016 EPİRDEN’E YAKIŞIKSIZ KUMPAS
-
04.03.2016 İNSAN OLMAK
-
04.03.2016 AÇIKLAMA VE TEŞEKKÜR...
-
04.03.2016 BAYRAĞIMIZA SAYGISIZLIK...AKLANDILAR MI YANİ ŞİMDİ?...TEPKİLER SÜRÜYOR...
-
04.03.2016 TVF NEREYE KOŞUYOR?... HEDEF OKUNU ISKALAYINCA...
-
03.03.2016 VERİN BANA GENÇLİĞİMİ, GERİ VERİN !...
-
03.03.2016 DERSİMİZ : KIRLANGIÇ
-
03.03.2016 “FORMAT” MI ATMALI, “DELETE” Mİ ETMELİ ?...
-
03.03.2016 ZORUNLU AÇIKLAMA! HAZIMSIZLIK VE RAHATSIZLIK YARATAN (!) YAZIM
-
03.03.2016 BAŞIMIZ SAĞ OLSUN! VOLEYBOLCUMUZ YÜCEL ASLAN'I KAYBETTİK!
-
03.03.2016 AYNALAR BAZEN YANILTIR! GRAND PRİX 2014 ARDINDAN...
-
03.03.2016 EPİRDEN 2014'ÜN ARDINDAN...
-
02.03.2016 VAZOMDA ÜÇ KARANFİL...
-
02.03.2016 OLMADI BAŞKAN ?...
-
28.02.2016 BURSA HATTI - ANKARA NOTLARIM...
-
27.02.2016 BENİM KADINIM... AŞKINIZI ERTELEMEYIN !...
-
27.02.2016 DOPİNG Mİ YOKSA ?... AKLANMA ZAMANI...
-
27.02.2016 KALİMERHABA... LÜTFETTİLER... ANLAYANA!
-
27.02.2016 BAŞARISIZ OLMA BAŞARISI… T ve F
-
25.02.2016 ŞİİRLERİM ZENGİNLİĞİM…
-
25.02.2016 BURSA ÖZEL...
-
19.02.2016 ISRAR + İNAT = BAŞARISIZLIK… VOLEYBOLUMUZDA!
-
18.02.2016 DÜŞÜNDÜRÜCÜ KONULAR...
-
18.02.2016 MUHTEŞEM VAKIFBANK!...
-
18.02.2016 KADIN TANIMLAMASINA BÜYÜK TEPKİ!...
-
18.02.2016 ANKARA NOTLARI...
-
18.02.2016 TANGOLU YILLARIM… / KİLİMANJARO
-
18.02.2016 ÇİRKİN TRİBÜN MANKENLERİ…
-
18.02.2016 ÖNCÜ MAAŞ DEPREMLERİ…
-
18.02.2016 YANLIŞLARLA DOĞRUYU BULMAK...
-
17.02.2016 GEÇMİŞİ YAŞAMAK !...
-
17.02.2016 BAYANLARDA SEZONUN 2. BÜYÜK SÜRPRİZİ…
-
13.02.2016 SPOR POLİTİKASI ÇARPIKLIĞI...
-
13.02.2016 PLAJDA KASIRGA…
-
13.02.2016 ÖZDEMİR ASAF ANISINA…
-
13.02.2016 MEĞERSE YAŞAM BİR SAHNEYMİŞ ?…
-
12.02.2016 BEYİN KIVRIMLARINDA YEŞİLÇAM…
-
12.02.2016 BERKANT ANISINA…
-
12.02.2016 DERSİMİZ PLAJ VOLEYBOLU
-
12.02.2016 Dormen Tiyatrosu...
-
12.02.2016 GERÇEK FAKİRLİK
-
12.02.2016 "NASIL SEKS YAPMALIYIZ ?..."
-
12.02.2016 HAYATIN İÇİNDEN GÜNDEME DAİR YAZILAR
-
12.02.2016 GÜNDEM YAZILARI
-
12.02.2016 SON ŞİİRİM... (İTHAF ETTİĞİM YER BELLİ...)
-
12.02.2016 ELVİS HALA PARA BASIYOR
-
12.02.2016 BİR VARMIŞ, BİR YOKMUŞ...
-
12.02.2016 BUNLAR TURKIYE'DE OLUR
-
12.02.2016 FİNANSBANK ÇILDIRTIYOR…