Türk voleybolunun güzel yüzü parkede en zor görevlerden birini üstlendiğini söyledi. Naz “Gelecekte hedefim Milli Takım’la altın madalyalar kazanmak” dedi

Naz Aydemir… O salonlarında güzelliğiyle hemen fark ediliyor ancak sadece güzelliği değil oyunuyla da izleyenleri büyülüyor. Naz, Türkiye’de “Voleybol” denince ismi ilk sayılanlardan. Naz ile buluşmam kolay olmadı. Yoğun maç ve antrenman trafiğinden neredeyse 2 ay sonra onunla bir araya gelebildim. Dışarıdan size nasıl görünüyor bilemem ama başarlı bir sporcu olmasının yanı sıra başarı da ‘bir insan’ bu genç kadın. Öyle ki sürekli gülen bir yüzle karşılaşınca soruları soran ben de röportaj sırasında ‘pamuk’ bir haline geldim adeta. Buyrun sizi de bu keyifli röportaja alalım…

* 5 sene sonra nerede hayal ediyorsun kendini?

İKİ Avrupa, bir Dünya şampiyonası var. Olimpiyatlar var. Bunlarda madalya görmek istiyorum. Bu sene Avrupa şampiyonası var. Milli Takım olarak hedefimiz final oynamak ve altın madalya kazanmak. Kişisel hedefim ise her sene üzerine katarak voleybol oynamak. Komple bir voleybolcu olmak hedefim. Pasörler şarap gibi zamanla olgunlaşır. Eksiklekimi kapatıp mükemmele yakın olmak istiyorum.

* Çok erken yaşta sorumluluk aldın. Bu yükü kaldırabiliyor musun?

Gerçekten bunalmıyorum. “Allah dağına göre kar veriyor” derler ya öyle bir durum. Bugüne kadar kaldırdım. Bundan sonra da kaldırabilirim gibi geliyor. “Sizi öldürmeyen şey güçlendirir” denir. Her sene daha güçlü şekilde yola devam ediyorsunuz. Böyle bir tempoda olmaktan dolayı mutluyum.                                                                                 MASA BAŞINDA ÇALIŞAMAM

Voleybolcu olmasan ne olurdun?

Reklamcı olurdum. Kreatif ekipte sürekli fikir üretmek isterdim. Masa başı bir iş yapamazdım. Sıkılırdım. Voleybol dışında topla alakalı bir spor yapamazdım. “Futbol” desen topu terse gönderirim. “Basketbolda şut at” desen komik görüntü sergiliyorum. Palet gibi el ve ayaklarla yüzmede başarılı olabilirdim.

ÖYLE UTANDIM Kİ…
 
* Hayatında en zor dönem ne zamandı?

İKİ sene önce ceza aldığım dönemdi… Üzülmüştüm çünkü bu ülke için oynuyorsunuz. Türkiye’deki doktorlardan bazıları “Ameliyat ol” bazıları “Olma” diyor. O anda spora geri dönüp dönemeyeceğim bile belli değil. Milli Takıma gitmediğim için ceza verdiler. Açıkçası utandım. Milli formayı giymekten hep onur duydum oysa ki.

KOÇ BANA GÜVEN VERİYOR

Naz Aydemir bir pasör olarak kenardaki koçun önemine değindi. Başarılı oyuncu “Vakıfbank’a gelişimde koç Giovanni’nin etkisi büyük. Burada çok keyifliyim” dedi

* Sezon başı F.Bahçe’den Vakıfbank’a geçtin. Yeni takımından memnun musun?
 
ÇOK keyifliyim. Buraya gelirken hedefim iyi bir koçla çalışmaktı. Vakıfbank’ın koçu Giovanni de her zaman takdir ettiğim biriydi. Bu açıdan çok doğru bir karar verdim. Kenardaki koçun güvenini hissetmek güzel. Takımda da yerli ve yabancılar uyumlu. Hiç pişmanlık duymuyorum.

* Öyleyse tercihinde Giovanni etkili oldu…

Evet… Öncelik oydu. Çalışmayı seviyor. Bana gelmeden önce kendi eksikliklerimi söyledi. Bunları düzeltmem gerektiğinden bahsetti. “Çok daha iyi olabilirsin” demesi yapıcı konuşmaları beni cezbetti. İyi ve kötü tarafları söylerken kurduğu denge mükemmel.

* Yine de transferin radikal bir geçişti. Merak etti insanlar, nedir işin aslı?

Ben çok yorum yapmak istemiyorum. Orada kazandığım başarılar çok önemli. Şimdi bambaşka bir yerdeyim. Konuşarak kimseyi üzmek istemiyorum. Bana ne tepki verirlerse versinler, F.Bahçe taraftarının yeri bende bambaşka. O takımı Sarı Melekler yapan taraftarlardır. “Çocuğumun adını Naz koydum, neden gittin?.. Geri gel” diyenler de var.

GIOVANNI’DEN NAZ TARİFİ

“İyi bir pasör aynı zamanda iyi bir aşçı, bir barmen, bir garsondur… Kim ne istiyorsa tüm malzemeleri eşit dağıtmalıdır. Bir pizza içinde, bir kokteyl içinde malzemeleri eşit ve dengeli koymalısınız ki lezzetli olsun”

GÜMBÜR GÜMBÜR GELİYORUZ

* Vakıfbank’taki hedeflerin neler?
 
Şampiyonluk adayı olarak görülüyoruz ama oynanmamış maç kazanılmamıştır. Her puan çok önemli. Bu takımda olmaktan dolayı mutluyum. Genç, dinamik, tıkır tıkır işleyen bir takımın. Her gün daha iyi olacağız. Hedefimiz 3 kupa. Gümbür gümbür geliyoruz ama yine de sezon sonunu bekleyelim.

İLKAY İÇİN ÇANAK ANTEN ALDIK

* Kuzenin İlkay Gündoğan’la aran nasıl?
 
Evdekiler çanak anten aldılar İlkay’ın (Borussia Dortmundlu futbolcu) maçlarını izlemek için. Ben de başladım seyretmeye. İzleyince heyecanlanıyorum ve tabii ki gurur duyuyorum. Orada Türk olmak kolay değil.

MAGAZİN FİGÜRÜ OLMAK İSTEMEM

* Seni idol görenler var…
15 yaşındayken A takımda oynadım. Beni idol olarak görenlerin gözünde gerçek bir hayal bu. Büyük sorumluluk. Çok dikkatli olmam gerekiyor. Magazin figürü değilim. Davranışlarımla onlara örnek olmalıyım.

ASLINDA UÇUŞ UÇUŞ KELEBEK BİR İNSANIM

* Beğenilmek nasıl bir duygu?
Sahada güzel durduğumu düşünmüyorum. Öyle çevreden gelip “Güzelsin” diyenler olmuyor. Belki mesafeli, snob buluyorlardır. Oysa öyle değilim. İçimde fırtınalar kopar, uçuş uçuş kelebek bir insanım ben.

OLİMPİYATLAR NİRVANA GİBİYDİ

* Ya Londra?
Olimpiyatlar çok farklı bir ortam. Bu Olimpiyat’ta benim bir yanım buruk. Bir setle madalyayı kaçırdık. Yine de sporcu olarak Londra’da olmak, Olimpiyatlar’da ter dökmek ‘nirvana’ya ulaşmak gibi bir şeydi.

DABOVIC’TEN ÖNCE RESİMLERİ GELDİ

* Türk sporcular seksi poz vermiyor. Kötü bir algı mı bu?
BİR moda dergisi ile bir erkek dergisine böyle resim vermek farklı algılanıyor. Mesela Milica Dabovic (Eski Beşiktaşlı basketbolcu) ülkeye gelmeden resimleri gelmişti. Ben sporcu kimliğimle yer bulmak istiyorum. Cannes takımı her sene kadınsı pozlar veriyor.

HER ZAMAN EN İYİSİNE UĞRAŞIRIM

* Bir gün yeniden F.Bahçe’de oynar mısın?

HAYAT bu ne olacağı belli olmaz. Heryerde oynayabilirim. Önemli olan kariyerimi ileri götürecek etkileri hissetmem. Ben nerede olursam olayım başarı için çabalarım. Ne yapıyorsam en iyisi için uğraşırım.ESKİDEN GALATASARAY’I TUTARDIM

* Hangi takımı tutuyorsun?

Nötr takımlıyım. F.Bahçe’ye gelmeden önce sitemde takımım bölümünde G.Saray yazıyordu. Bu F.Bahçe’de zorluk yaşamama neden oldu. Bir camiaya girdiğinizde takım tutmuyorsunuz. Oynadığınız yer aileniz oluyor.

KOBE, BOLT İYİYDİ, PHELPS YÜZÜME BAKMADI

* Çocuklar? Ben çocukları çok seviyorum. Onlar sahaya bizim için geliyorlar. Küçükken Mehmet Okur’u gördüm. Resim istedim, hemen kabul etti. Terslese çok üzülürdüm. Olimpiyatlarda Kobe, Bolt herkese sıcaktı, Phelps kimsenin yüzüne bakmadı. Şaşırdık.

Aktarım anında 1400 kez okunmuştur.