- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 08 Şubat 2016, Pazartesi 16:42
- 1315 kez okundu
İkinci Dünya Savaşı sonunda bazı ülkeler gördüler ki; can kayıplarının yanısıra maddi kayıplar ülkenin her alandaki büyümesini durduruyor ya ya da geriye goturuyor.
Yine bu bazı ülker dünyanın her yerine kendi barış larını götürmekten geri kalmadılar.
Ancak dünyanın bu hamileri görevlerini layıkıyla yerine getirebilmek için her türlü askeri fedakarlığı yapsalar da hiçbir silahın medya kadar güçlü olmadığını öğrendiler.
Başlangıçta radyo ve sonrasında televizyonun amacı eğlence ve haber vermek olsa da gazetelere göre çok daha hızlı ve de etkili birer propaganda aracı olduklarının farkedilmesi uzun sürmedi.
Bunu çağımızın olmazsa olmazı internetin keşfi takip etti. İnternet sayesinde bu bazı ülker, bizim toplum psikolojisinden sürü psikolojisine daha hızlı yol almamızı sağladı.
Televizyonlarda en çok izlenen kanallara şöyle bir bakarsak, yarışma ve dizilerden geçilmediğini görürüz.
Yarışmaların formatları ve dizilerin de yüzde sekseninin konusu üç aşağı beş yukarı aynı.
Bir kız üç erkek ya da üç kız bir erkek ekseninde dönüp duruyor.
"Haber kanalları var" diyebilirsiniz. Evet var ama "bağrışan adamlardan sıkıldım, iki dakika başka şey bakayım" deseniz haber falan kalmıyor. Çünkü baktığınız yerdekiler daha yüksek sesle bağırıyor.
Öyle planlanmış ki her şey ne olursa olsun ama ekran başındakinin düşünmeye vakti olmasın.
Soru sormayan, hiçbir şeyi sorgulamayan bireylerin yetişmesi için teknolojinin tüm nimetleri emrinize amade edilmiş.
Mesela şimdi âkiller listesindeki oyuncuları eleştiriyoruz ya !
Onları daha çok para kazanmak için canım Yaprak Dökümü nün içine ettiklerinde de eleştirecektik.
Bir damat düşünün ki evin annesi dışında onunla birlikte olmayan, aşk yaşamayan kadın kalmasın. Hakkını yemeyelim Fikret de uzak durmuştu..
Bu sadece bir örnek. Bu vb o kadar çok dizi film var ve hepsinde de öyle âkil kişiler oynuyor ki seyretmekten kendimizi alamıyoruz.
Son günlerde hükümetin aldığı ve uygulamaya koyduğu herbir karar ülke gündemine bomba gibi düştü ve hangi birine ne tepki vereceğimizi bilemez olduk.
Bunların sonuncusu (en azından ben bu yazıyı yazana kadar) da Sağlık Bakanlığının T.C. ibaresini kaldırmasıydı.
Ne var ki evdeki hesap çarşıya uymadı. Yapılan protestolar sonucu bu ülkede milyonlarca Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının olduğunu anlayan bakan geri adım attı.
Bizler de ilk kez interneti bu kadar doğru bir şekilde kullanmayı başardık. Galiba milyonlarca kişinin isimlerinin başına T.C. yazması birilerini dürttü..
Sayın bakan bu kararı tabii ki gece rüyasında görüp, sabahleyin de uygulamaya koymadı.
Peki neden sağlıkla başlandı ?
Can havliyle girilen bir yerde tabelaya ne kadar dikkat edilir ?
Bu vb adımlar insanlara empoze edilmeye çalışılan alt kimliğiniz önemlidir ile başlayıp Türkiye Cumhuriyeti nin parçalanması, yalnızca âkil oynatıcıların uzun vadede kazanmayı planladıkları bir savaştan ibarettir.
Bugün gelinen son nokta suç;
"aman çocuğum ses etmesin" diye onu televizyonun, internetin başına oturdan anne-babalarda, bu tehlikeyi en başından kavrayamayan eğitimcilerimizde, sanal alemde vatan kurtarıp iş oy atmaya gelince aynı hassasiyeti gösteremeyen bizlerde.
Yapmamız gereken önümüzdeki yerel seçimlere kadar şapkamızı önümüze koyup düşünmek.
Bu seçimler herbirimizin bize akıl vermeye çalışanlardan daha âkil olduğumuzu gösterme fırsatıdır.
Küçük bir not:
Lütfen face duvarlarında gösterdiğimiz hassasiyeti seçim zamanı sandıkta da gösterelim ki bazı âkilliler gerçek gerçek bireyler olduğumuzu unutmasınlar.
unutmayalım ki;
hatasız kul olmaz ama kula kulluk edene de yazıklar olsun.
fatma madi
13.04.2013 / Bu Yazı 691 kez okundu
MAKALEYE YORUM YAZIN

-
08.03.2019 Daktilo ile Bence öyleyiz!
-
22.01.2019 Siyasetin olduğu her yerde insanlar mahkumdur!
-
08.07.2018 Beyin Göçü
-
01.06.2018 Gecenin Bi saatinde Voleybol Üstüne
-
23.04.2018 Eczacıbaşı Vitra, Aklımda iken yazayım dediklerim...
-
07.04.2018 Sabah Voleybolu
-
01.04.2018 Voleybol Aşk'tır
-
25.03.2018 Milli Görevdir
-
18.03.2018 ELEŞTİRİYOR MUYUZ?
-
18.02.2018 Sultanlar Ligi'nin En'leri
-
28.01.2018 Voleybol Sever Sözü
-
23.12.2017 Her şey voleybol için ...
-
25.11.2017 Şiddete Şiddetle Karşıyız !?
-
23.09.2017 Voleybolun yabancı sınırı ve Neslihan!
-
08.09.2017 VOLEYBOL MERHABA!
-
02.07.2017 Beyefendi Beşiktaş Voleybolu Feda mı Ediyor ?
-
18.04.2017 İnessa Korkmaz, 11'e Karşı BİR!
-
07.04.2017 Tur’dan Sonra, Tur’dan Önce!
-
03.04.2017 Gözden Kaçamayanlar – 6
-
28.03.2017 Neden Soru Sormuyoruz?
-
17.03.2017 Birikmiş Yazılar - 1
-
24.02.2017 'Onlar Yazar'sa Ben de Yazar'ım'
-
08.02.2017 Kimse Eczacıbașı'nı eleştirmesin demiyorum!
-
04.02.2017 Kadın İnsanlar!
-
18.01.2017 Eczacıbașı Vitra'yı eleştireyim!
-
25.12.2016 Ben de Karpol'e Soru-yorum
-
20.12.2016 Voleybolun Don Kişot'u
-
16.12.2016 Yalnız Değilsiniz!?
-
08.12.2016 EczacıbaşıVitra'nın popüler oyuncusu Ceylan Arısan!
-
05.12.2016 Üç Karmaşık Bir Doğru Eder Mi?
-
21.11.2016 Gözde Yılmaz...
-
18.11.2016 Ünlü Oldummmm
-
10.11.2016 Bir Paranoyanın Günlüğünden - 4
-
08.11.2016 Paranoyanın Günlüğünden – 3
-
17.10.2016 Birlikte Gittiler Ne Demek?!
-
14.10.2016 BU AY KANSER AYI!
-
10.09.2016 Eczacıbaşı Vitra'da, Göremediklerimiz…
-
05.09.2016 Futbolun Faturası
-
25.08.2016 GÖZDEN KAÇAMAYANLAR-5
-
10.08.2016 GELECEK SPORLA GELECEK
-
13.07.2016 Bir Paranoyanın Günlüğünden -2
-
25.06.2016 Olamadık ! Olamıyoruz !
-
18.06.2016 Daha Hızlı, Daha Hırslı
-
16.06.2016 Genç Sultanlar
-
10.06.2016 Doğru Bildiğim Yanlışlar
-
01.06.2016 Galibiyetin Mimarları
-
31.05.2016 Genç Ama Tecrübeli
-
28.05.2016 MHP KURULTAYINA DOĞRU -1
-
26.05.2016 SESSİZ KALMA HAKKI KULLANILAMAZ !
-
18.05.2016 ÇAPRAZ ÇIKMAZLAR…
-
17.05.2016 BAŞROLDE MERAL
-
11.05.2016 Voleybolumuzun gizli satış gücü
-
03.05.2016 Hedef Turnuva Montreux
-
27.04.2016 Lafın Tamamını Diyemeyince ?
-
24.04.2016 Futbolun Utanç Gecesi! Trabzon'da neler oldu?
-
19.04.2016 Voleybolda Gölge Büyümeye Devam Ediyor!
-
13.04.2016 Son Adım, Son Düdük, Son Bayrak, Son Top…
-
12.04.2016 “Anlamıyorsun Dede!”
-
05.04.2016 BİR MAÇ HİKAYESİ… TRABZON İÇİN ÇOK ÖZEL BİR GÜNDÜ!
-
02.04.2016 ARA BİTTİ YAZMAYA DEVAM !..
-
07.03.2016 Not Defterimden 1
-
15.02.2016 Voleybolu Eleştiri - Yorum
-
08.02.2016 KOR-KU-YO-RUM !…
-
08.02.2016 BİR KEÇİ HİKAYESİ…
-
08.02.2016 BEN KİMİN TARAFINDA OLDUĞUMU BİLİYORUM, YA SİZ ?
-
08.02.2016 Bir Parça İnsaf ...
-
08.02.2016 İSMİN NE ÖNEMİ VAR
-
08.02.2016 GÖZDEN KAÇAMAYANLAR
-
08.02.2016 VOLEYBOLUN GÖZDEN KAÇAMAYANLARI
-
08.02.2016 ANKARA’DAN RİO’YA GİDERKEN
-
08.02.2016 BİTEN BİR SEÇİMİN ARDINDAN
-
08.02.2016 MAKSAT MUHABBET - VOLEYBOL YAZILARI
-
08.02.2016 FERMAN DEVLET’İNSE SEÇİM DE HALKINDIR
-
08.02.2016 YA RABB NE GÜNEŞLER BATIYOR - DAĞLICA'DAN SONRA NE OLACAK ?
-
08.02.2016 FİLLER VE ÇOCUKLAR
-
08.02.2016 BÖREK DEYİP GEÇMEYECEKMİŞİZ
-
08.02.2016 ANKARA'DA ŞAMPİYON OLMAK ZOR İKİ GÖZÜM
-
08.02.2016 ÖYLESİNE YAZILAR
-
08.02.2016 GÜL BAHÇESİ DERKEN ?
-
08.02.2016 KENDİMLE HASBİHAL / BİL(M)İYORUZ
-
08.02.2016 KORKUYORUZ
-
08.02.2016 VOLEYBOLUN FETRET DÖNEMİ
-
08.02.2016 KIRMIZI ÇİZGİLER / SEÇİMİ İSTEYEN PARAYI ÖDESİN
-
08.02.2016 SIKILMIŞ BİR SEÇMENİN NOT DEFTERİNDEN ...
-
08.02.2016 ŞAMPİYONUN ŞAMPİYONLARI
-
08.02.2016 VOLEYBOLA GÖLGE DÜŞTÜ
-
08.02.2016 ÖZ ÇERNOBİL ?
-
08.02.2016 ÂKİLANE BİR İŞ VESSELAM / ALLAH'INI SEVEN GELSİN
-
08.02.2016 EY/ALET / AFALLADIM
-
08.02.2016 TRABZONSPOR, NEDEN BU HALDE?
-
08.02.2016 BİR GARİP ALEM / EVET PROVOKATÖRÜM
-
08.02.2016 YOLUN YARISI
-
08.02.2016 SAVAŞTIK YORULDUK, ŞİMDİ BARIŞALIM MI?
-
23.01.2016 Yanılmış Olmanın Tarifsiz Mutluluğu